Günümüzde diş kaybı, bireylerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen yaygın bir sorundur. Diş kaybının nedenleri arasında kaza, çürük, diş eti hastalıkları gibi faktörler yer alır. Bu sorunu çözmek ve doğal bir gülümseme geri dönmek isteyenler için implantlar, etkili bir çözüm sunar.
Günümüzde, diş eksikliği sorununu hızlı ve etkili bir şekilde çözmek mümkündür. 1 Günde (Immediate) İmplant tedavisi, adından da anlaşılacağı üzere, implantların aynı gün içerisinde uygulanmasını sağlayan modern bir çözümdür.
Dişlerin eksikliği, günlük hayatta birçok zorluğa neden olabilir. Fast & Fixed (All On Four) tedavisi, tüm dişlerinizi kaybettiğiniz durumlarda bile sabit protezlerle estetik bir gülüşe sahip olmanızı sağlar. Bu tedavi yöntemi, az sayıda implant kullanarak çene kemiklerindeki erimeleri dert etmeden güçlü dişlere kavuşmanızı mümkün kılar.
Ağız içerisinde en geç süren dişler olan 20 yaş dişleri, çeşitli sebeplerle kolayca enfekte olabilmeleri ya da yanlış konumları sebebiyle ağız ve diş sağlığını olumsuz etkileyebilir. Olumsuz etkilerin gelişiminin önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla çeşitli uygulamaların planlanmasına ihtiyaç duyulabilir. 20 yaş çekimi bu kapsamda tedavi prosedürüne dahil edilen uygulamalar arasında yer alır.
Diş çekimi, bir dişin dikkatlice diş eti ve çene kemiğindeki yerinden çıkarıldığı yaygın bir diş hekimliği prosedürüdür. Bu işlem, ciddi diş çürümesi, ileri derecede diş eti hastalığı, içeri gömülü akıl dişleri veya ortodontik tedaviye hazırlık amacıyla yapılabilir.
Sinüs lifting, implant uygulaması öncesinde üst çene sinüs boşluğunun içerisine ek kemik maddesi yerleştirilmesi işlemidir. Bu, sinüs tabanının yükseltilerek daha fazla kemik hacmi sağlamak için kullanılır.
Greft uygulaması, bir dokudan alınan veya sentetik bir materyal kullanılarak bir alandaki doku eksikliğini veya kaybını düzeltmek için yapılan bir cerrahi işlemdir.
Porselen laminalar, ince porselen kaplamalar olarak da bilinirler. Özel olarak tasarlanmış, estetik iyileştirmeler için kullanılan bu kaplamalar, dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılırlar. Bu şekilde, dişlerin rengi, şekli ve boyutu kişiselleştirilebilir.
E-max kaplamalar, dişlerin estetik olarak restore edilmesi için kullanılan yüksek kaliteli bir porselen kaplama türüdür. Bu kaplamalar, özel bir seramik malzemesi olan E-max ile yapılır. E-max malzemesi, doğal dişlere benzer bir ışık geçirgenliğine sahiptir, bu da doğal bir gülümseme sağlar.
Zirkon kaplamalar, dayanıklı bir seramik materyali olan zirkonyumdan yapılan ince kaplamalardır. Bu kaplamalar, dişlerin ön yüzeylerine uygulanarak estetik iyileştirmeler sağlar. Zirkon kaplamalar doğal dişlere oldukça benzerler ve dayanıklı bir seçenek sunarlar.
Kompozit laminalar, doğal dişlerin ön yüzeylerini kaplayan ince, estetik iyileştirmeler için kullanılan kaplamalardır. Bu kaplamalar, özel olarak formüle edilmiş kompozit reçine ile oluşturulur. Kompozit laminalar, diş rengi, şekli ve boyutunu kişiselleştirmek için etkili bir seçenektir.
Porselen Inlay & Onlay restorasyonları diş hekimliğinde kullanılan bir tür dental dolgu yöntemidir. Bu yöntemler, dişteki hasarlı veya çürük bölgeleri onarmak ve doğal diş yapısını korumak için kullanılır. İnlay ve onlaylar genellikle porselen malzemeden yapıldığı için estetik açıdan da avantajlıdır.
Diş beyazlatma, estetik bir dental prosedür olup, dişlerin doğal rengini daha beyaz hale getirmek amacıyla kullanılır. Bu tedavi, ofis tipi, ev tipi ve tek diş beyazlatma uygulamaları olmak üzere çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir.
Klasik ortodonti tedavisi, dişlerin pozisyonunu ve çene yapısını düzeltmek için uygulanan geleneksel bir ortodontik tedavi yöntemidir. Bu tedavi genellikle metal braketler, teller ve gerekirse ekstra aparatlar kullanılarak gerçekleştirilir.
Klasik Ortodonti Tedavilerinden Farkı Nedir? Lingual Ortodonti, dişlerin arka yüzeyine, yani dil tarafına, braketlerin ve tellerin yerleştirilmesiyle gerçekleştirilir. Bu, tedavi sırasında braketlerin dışarıdan görünmemesini sağlar, bu da estetik açıdan avantajlıdır.
Invisalign, dişlerin düzeltilmesi amacıyla kullanılan şeffaf, çıkarılabilir bir ortodontik aparey sistemidir. Geleneksel tellere göre daha estetik bir seçenek olarak tercih edilir.
Ortognatik cerrahi, çene kemiklerindeki yapısal problemleri düzeltmek için uygulanan bir cerrahi prosedürdür. Bu cerrahi, çene ve yüz yapısındaki dengesizlikleri düzelterek çiğneme, konuşma ve estetik problemleri gidermeyi amaçlar.
Pedodonti, çocuk diş hekimliği olarak da bilinir. Bu alanda uzmanlaşmış diş hekimleri, bebeklerden ergenlik dönemine kadar olan çocukların ağız ve diş sağlığıyla ilgilenirler.
Flor elementinin dişlerin yapısına katılması için genellikle flor uygulamaları yapılır. Bunlar florür içeren jeller veya vernikler aracılığıyla gerçekleştirilir.
Fissür örtücü, dişlerin çiğneme yüzeyinde bulunan çukurlukları (fissürler) kapatmak için kullanılan bir koruyucu dental malzemedir. Bu, çürük oluşumunu engellemek amacıyla uygulanır.
Bruksizm, diş sıkma ve gıcırdatma olarak da bilinen, ağız fonksiyonlarındaki anormal aktivitelerle karakterize bir durumdur. Bu durum, çene ve dişlerin normal fonksiyonları dışında kullanılması sonucu oluşur. Bruksizm, ağız, diş ve çene sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve tedavi edilmezse ciddi sorunlara yol açabilir.
Kanal tedavisi, dişin iç kısmında bulunan pulpın (sinir ve kan damarları) enfekte veya iltihaplı ise çıkarılarak temizlenmesi ve ardından boşaltılan alanın doldurulması işlemidir. Bu tedavi sayesinde dişin kaybedilmesi önlenebilir. Kanal tedavisi, genellikle dişin merkezi sinir dokusunda ortaya çıkan iltihap, enfeksiyon veya yaralanmaların tedavisinde uygulanır. Bu tür durumlar, yoğun ağrıya, hassasiyete ve hatta apselerin oluşmasına neden olabilir.
Günümüzde diş hekimliği alanında teknolojik gelişmeler sayesinde birçok tedavi yöntemi daha etkili ve konforlu hale gelmiştir. Bu teknolojik yeniliklerden biri de lazer destekli kanal tedavisidir. Geleneksel kanal tedavilerine kıyasla daha modern ve hassas bir yöntem olan lazer destekli kanal tedavisi, dişlerinizi korumak ve sağlıklı bir gülümseme kavuşmanızı sağlamak için ideal bir seçenektir.
Dental tedaviler planlanırken dokuların doğal yapılarını maksimum oranda korumak hedeflenmelidir. Günümüzde gelişen teknolojilerle birlikte rutin uygulamalara giren pek çok tedavi, doğal yapılardaki bozulmaların dokuların ilk gelişim mekanizmasına uygun olarak geri döndürülmesini mümkün kılmıştır.
Diş eti hastalıkları, ağızdaki diş etlerini etkileyen enfeksiyonlar veya irritasyonlar sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklardır. Genellikle plak birikimi, diş eti hastalıklarının temel nedenidir. Plak, bakteri ve gıda artıklarının diş yüzeyinde birikmesiyle oluşan yapışkan bir tabakadır. Eğer düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile temizlenmezse, plak zamanla diş etlerini tahriş eder ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bu durum, diş etlerinin kızarması, şişmesi, kanaması ve ağrıması gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Diş eti kanaması, ağızdaki diş etlerinin hassaslaşıp kanamasına neden olan bir durumdur. Bu rahatsızlık, genellikle plak birikimi ve diş etlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Bu makalede, diş eti kanamasının ne olduğu, tedavi yöntemleri ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Rejeneratif periodontoloji uygulamaları, diş eti hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir dizi yöntemdir. Bu yöntemler, diş eti dokusunun ve çevre kemik yapısının yeniden oluşturulmasını amaçlar. Bu tedavi yöntemleri, hastaların oral sağlıklarını yeniden kazanmalarını ve dişlerini korumalarını sağlar.
Günümüzde diş tedavisi yaptıracak kişilerin en büyük korkularından birisi de dişçi koltuğu fobisidir. Çoğu kişi duyduğu endişe ve korkudan ötürü ağız ve diş sağlığıyla ilgili problemlerini ertelemekte yada hiç yaptırmamaktadır.